Finansal Feminizm

(*) Bu makale Jessica Robinson “Financial Feminism: A Woman’s Guide to Investing for a Sustainable Future” (2021) isimli kitabın birinci bölümü özetlenerek ve bazı açıklayıcı bilgiler eklenerek hazırlanmıştır.

 

KADINLAR VE ŞU ÇETREFİLLİ PARA MESELESİ!

 Para kadınlar için nazik, hatta neredeyse konuşulması tabu bir meseledir. Peki bu neden böyle? Neden para konusu bizlerde çoğu olumsuz olan birçok duyguyu ortaya çıkarıyor. Bu çalışmada kadınların parayla olan kendilerine özgü ilişkiyi ve bunun arkasında yatan farklı etkenleri keşfetmek istiyorum. Neyse ki günümüzde kadınların para konusunda ne hissettikleri ve nasıl davrandıkları kadar, onların finans sektörüyle olan tuhaf denilebilecek ilişkilerine dair veriler de hızla artıyor. Bu veriler kadınlar ve onların refahları için neleri daha iyi yapmamız gerektiği konusunda bize yardımcı olabilir.

Bu çalışmada kadınlarla erkekler arasında karşılaştırmalı bir tartışmaya saplanıp kalmamızı istemiyorum. Elbette, bazı karşılaştırmalar ilginç ve zaman zaman aydınlatıcıdır. Ancak kadınlara odaklanmamızın ardındaki amaç, kadınların neyi erkeklere kıyasla daha iyi veya daha kötü yaptıkları hakkında bir tartışmaya girmek değildir. Aksine, günümüz kadınlarının konu çetrefilli para meselesine geldiğinde kendilerine has bir tavırlarının olduğunu kabul etmektir. Birçok kadının, bugüne kadar finans sektörü tarafından tam olarak cevap verilmemiş olan özel ihtiyaçlarına ve isteklerine göre uyarlanmış çözümlere ihtiyaç duyduğunu kabul etmektir.

Z KONUSU PARA OLDUĞUNDA KADINLAR GERİ PLANDA KALIYOR. HER ZAMAN.

Dünyanın her yerinde kadınların sadece kadın oldukları için pek çok zorlukla karşılaştıklarını söylemek yanlış olmaz. Ve bu durum, para ve mali birikim söz konusu olduğunda da farklı değildir Her ne kadar bir genelleme olsa da, erkeklerle kadınların mali durumlarını karşılaştırdığınızda, kadınların ne kadar adaletsiz bir konumda olduklarını görüp şaşırmamak elde değil. Peki, sorun ne? Son yıllardaki tartışmalarda cinsiyetler arası gelir farkına, yani çalışan kadın ve erkekler arasındaki ortalama ücret farkına büyük önem verilmektedir. Haklı olarak da öyle. Bu kritik ve temel bir konudur. Dünya Ekonomik Forumu, 2006-2020 yılları arasındaki yavaşlamayla birlikte,  ekonomideki cinsiyet uçurumunun kapanmasının 257 yıl alacağını tahmin etmektedir. Neden? Çünkü uçurum çok büyük ve değişimin hızı çok yavaş. Ama dahası da var. Burada bir dizi başka ‘uçurum’ söz konusu ve bunların hepsi birbiriyle etkileşim halinde, üst üste biniyor ve çoğu kadın için oyunun başlangıcını büyük ölçüde değiştiriyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde özellikle kadınlar için tasarlanmış bir robo-platformu (çevrimiçi yatırım danışmanı) olan Ellevest, bu uçurumları şu şekilde sıralıyor.

Toplumsal Cinsiyet Temelli Ücret Uçurumu

En büyük uçurum. Yukarıda da belirtildiği üzere bu konuda birçok veri bulunmakta ve elbette bu durum ülkeden ülkeye, pazardan pazara farklılıklar göstermekte. Uluslararası Çalışma Örgütü düzenli olarak yayınladığı Küresel Ücret Raporunda cinsiyete dayalı küresel ücret farkını 2018/19 dönemi için yüzde 20 olarak tahmin etmiştir. Yani erkekler benzer işlerde ortalamada kadınlardan yüzde 20 daha fazla kazanmaktadır. Bu çok çılgınca.

Toplumsal Cinsiyet Temelli Borç Uçurumu

Evet, gerçekten böyle bir fark mevcut. Neden mi? Çünkü kadınlar genelde aldıkları borçlar için erkeklere kıyasla daha fazla ödeme yapmaktadırlar ve kadınlar ile erkeklerin aldıkları borçların türleri arasında farklılıklar bulunmaktadır. Bunların hiçbiri kadınların borçlanma konumu için iyi bir haber değil – hepimiz daha fazla borçluyuz.

Toplumsal Cinsiyet Temelli Yatırım Uçurumu

Bunun temel nedeni kadınların neredeyse hiç yatırım yapmamaları ve tasarruflarını nakit olarak tutmalarıdır. Robo-platformu Wealthify’ın verilerine göre kadınların birikimlerini nakit olarak tutmalarının temel nedeni endişe ve güven eksikliğidir. Bu konuya ileride daha ayrıntılı değineceğiz.

Toplumsal Cinsiyet Temelli Fon Uçurumu

Kadınların liderliğindeki işletmeler, erkeklerin liderliğindeki işletmelere kıyasla çok daha az fona erişim imkanına sahip. Finansman açığının ne kadar büyük olduğunu vurgulayan iyi bir istatistik mevcut. Seattle merkezli bir finansal veri ve yazılım sağlayıcısı olan PitchBook’un verilerine göre, tamamı kadınlardan oluşan kurucu ekiplere yapılan risk sermayesi yatırımı 2019’da 3.3 milyar dolara ulaştı ve bu rakam tüm ABD girişim ekosistemine yatırılan sermayenin yalnızca yüzde 2.8’ini temsil ediyor.

Pembe Vergi

Bir başka sorun pembe vergi; başka bir deyişle kadınların kendilerine yönelik olarak pazarlanan ürünlere erkeklere kıyasla daha yüksek ücret ödemeleri. Evet, ciddiyim. Kadınlar kendileri için üretilen traş bıçakları, kıyafetler, kişisel bakım ürünleri ve aklınıza gelen başka birçok şey için erkeklerden daha yüksek fiyatlar ödemek zorundalar.

Ücretsiz Emek

Yani karşılıksız olarak evde yaptığımız işler. Elbette, gayet iyi bildiğimiz gibi, bu işlerde aslan payı kadınların omuzlarında.

Toplumsal Cinsiyet Temelli Emeklilik Geliri Uçurumu

Kadınlar olarak pek çok zorlukla karşı karşıyayız. ancak bunlara bir yenisini eklemek gerekirse – belki de yukarıda saydığımız tüm uçurumların etkisinin bir tezahürü olarak- kadınların emeklilikteki gelirleri erkeklerden daha düşük. Son tahminler, küresel ölçekte toplumsal cinsiyet temelli emeklilik geliri farkının ortalama yüzde 30-40 arasında olduğunu ortaya koymakta. Kadınların emeklilikte mali olarak erkeklere kıyasla daha kötü durumda olmalarının çeşitli nedenleri vardır. Bunlardan en belirgin olanı toplumsal cinsiyet temelli ücret farklılığıdır; ayrıca kadınlar emeklilik yaşına gelmeden önce erkeklere kıyasla daha az birikim yapmaktadır. Kadınlar tam zamanlı ve sürekli bir işte çalışmıyorlarsa bu durum daha da kötüleşmektedir. Aynı zamanda, kadınların emeklilik döneminde paraya erkeklerden daha fazla ihtiyaç duymaları muhtemeldir, çünkü genellikle daha uzun yaşarlar (bu nedenle genel olarak daha yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalırlar), daha uzun süre yalnız yaşarlar (ve dolayısıyla masraflarını paylaşacak kimseleri yoktur) ve daha yüksek sağlık masraflarıyla karşı karşıya kalırlar (çünkü kendilerine bakacak bir eşe sahip olma olasılıkları daha düşüktür, bu nedenle yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde profesyonel bakıcılara güvenmek zorundadırlar).

TOPLUMSAL CİNSİYET TEMELLİ YATIRIM UÇURUMUNA GERİ DÖNERSEK…

Şimdi bu makalenin odağı olan cinsiyete dayalı yatırım uçurumuna geri dönelim. Acı gerçek şu ki, birçok kadın göze batan bir toplumsal cinsiyet temelli yatırım uçurumuyla karşı karşıyadır – bu büyük bir sorundur. Sorunun ne kadar büyük olduğunu anlamak için bazı istatistiklere göz atmanız yeterli:

– Avustralya’da, Fidelity International (yatırım yönetimi hizmetleri sunan bir şirket) tarafından yapılan bir ankete katılan 815 kadının yarısından fazlasının zorunlu emeklilik sistemine dahil olmak dışında herhangi bir tasarruf ürününe sahip olmadığı görülmüştür. Yarısından azı hisse senetlerine ve dörtte birinden azı da bir fona yatırım yapmıştır.

– Birleşik Krallık’ta bulunan bir piyasa araştırma şirketi olan Kantar TNS, yakın zamanda toplumsal cinsiyet temelli yatırım açığının 15 milyar sterlin olduğunu tahmin etmiştir. Araştırmaya göre erkekler kadınların sahip olduğu yatırım miktarının iki katına sahiptir.

-Prudential tarafından ABD’de yapılan Kadınlar Arasında Finansal Deneyim ve Davranışlar araştırması, kadınların yüzde 70’inin kendilerini yatırımcı yerine tasarruf sahibi olarak gördüğünü ortaya koymuştur. Erkeklerin yüzde 70’i ise ‘yatırım sporundan’ hoşlandıklarını, yani daha fazla finansal ödül kazanmak için risk almaya hazır olduklarını belirtmiştir.

– Çevrimiçi yatırım platformlarını kimlerin kullandığına baktığımızda da benzer eğilimler görüyoruz. Örneğin, Birleşik Krallık’taki bir çevrimiçi hizmet olan Interactive Investor’da müşterilerin yalnızca yüzde 28’i kadındır. Merkezi Kanada’da bulunan ve özellikle kadınlara yönelik hizmetler sunan Wealthsimple’da ise bu oran sadece yüzde 33 ile biraz daha yüksektir.

-Asya’ya dönersek, bir dizi Güney Doğu Asya ekonomisinde kadınların emeklilik tasarrufları arasındaki fark üzerine yapılan bir araştırma, kadınların hem kişisel hem de zorunlu tasarruf oranlarının erkeklere kıyasla ulusal düzeylerde ortalama yüzde 32 daha düşük olduğunu ortaya koymuştur.

BU NEDEN ÖNEMLİ?

Kadınlar erkeklerle aynı ölçüde yatırım yapmamakta, emeklilik için daha az tasarruf etmekte ve daha fazla nakit biriktirmektedir. Bu da uzun vadede önemli bir finansal açıkla sonuçlanıyor. Elbette ücret eşitsizliği bu açığı daha da derinleştiriyor, ancak aynı zamanda kadınların sahip oldukları parayı arttırma fırsatını kaçırdıkları anlamına da geliyor. Sonuç olarak kadınlar daha az servete sahip ve emeklilikte erkeklerden daha az maaş almayı bekliyor.

KADINLARI GERİDE TUTAN NE?

Peki toplumsal cinsiyet temelli yatırım uçurumu neden ortaya çıkıyor? Neden erkekler kadar yatırım yapmıyor olabileceğimize dair bazı nedenleri inceleyelim.

Güven

Araştırmalar, kadınların yatırım yapma konusunda özgüven eksikliği yaşadığını ve bunun da onları nakit tasarruf hesapları gibi daha düşük riskli seçeneklere ittiğini göstermektedir. Fidelity International’ın daha önce bahsi geçen raporuna göre kadınların özgüvenine genellikle darbe vuran faktör, onların finansal ürünleri anlamakta yetersiz olduklarına dair inançlarıdır. Yakın zamanda J.P. Morgan tarafından yapılan bir anket de kadınları engelleyen ana faktörlerin güven eksikliğinin yanı sıra zaman eksikliği ve sınırlı yatırım bilgisi olduğunu ortaya koymuştur. Bu durumdan kadınların geneli yatırım konusunda temkinli olma eğiliminde sonucu ortaya çıkarılabilir. Ancak bu eksik bir saptama olabilir. Eğer erkekler örneğin hisse senetlerine daha fazla yatırım yapıyorlarsa, zaman içinde elde ettikleri getiri, onların özgüvenlerini de arttıracaktır. Kadınlar için ise durum tam tersi olacaktır.

Dil

Kadınların finans ve yatırım uzmanlarıyla iletişimine dair araştırmaların sonuçları hiç de parlak değil. Bunlara göre pek çok kadın para ve yatırım konularında konuşmayı göz korkutucu buluyor. Çoğu finans uzmanı kadınlarla iletişimde en iyi ihtimalle kulağa yabancı gelen, çoğu zaman ise tamamen kafa karıştırıcı ve hatta zaman zaman da küçümseyici bir dil kullanıyor. Görünen o ki, sektörün kullandığı dil, kadınlara son derece itici gelebiliyor. Daha da kötüsü, erkek odaklı olan finans sektörü kadınların yatırım yapmasını teşvik etmek ve finansal okuryazarlık seviyelerini artırmak için ancak çok kısa bir süre önce kolları sıvadı.

Algı

Muhtemelen birçoğumuzun aslında kendimizi bir yatırımcı olarak görmüyoruz. Bu çok saçma çünkü eğer emekliliğimiz için prim ödüyorsak, bizler de birer yatırımcıyız demektir. Bazı kadınlarda kesinlikle yatırım yapmanın ‘onlara göre olmadığı’ algısı mevcut. Bu durum yukarıda belirtilen diğer sorunların ortak bir sonucu: Kadınların harcama yapan, erkeklerin ise kazanan olarak kategorize edildiği bir dünyada kendimizi yatırımcı olarak görmekte zorlanmamız hiç de şaşırtıcı değil.

İletişim

Mesele sadece kullanılan dil ve terminoloji de değil. Konu, paraya ilişkin varsayımlarımıza ve beklentilerimize geldiğinde kadınlara iletilen temel mesaj. Bu mesaj kendimizi ‘yatırımcı olmayan’ kişi olarak algılamamızın da temel nedeni. Örneğin, Birleşik Krallık’ta Starling Bank 300 farklı makaleyi inceleyerek, erkekler ve kadınlarla finans konusunda kurulan iletişimdeki devasa farklılığı ortaya koymuştur. Kadınlar, kendilerini hedef alan makalelerin yüzde 65’inde ‘aşırı harcama yapan’ kişiler olarak tanımlanmıştır. Onlara ‘alışveriş savurganlıklarını sınırlamaları, kısıtlamaları ve daha iyi kontrol altına almaları’ için rehberlik edilmiş, makalelerin yüzde 71’i onları tasarruf etmek için indirim fırsatlarını aramaya ve pazarlık yapmaya teşvik etmiştir. Erkeklere yönelik makalelerde ise, erkekleri ‘yatırım yapmaya’ teşvik etmek için ‘cesaret’ gibi kelimeler kullanılmış ve finansal başarıların kişileri ‘daha da erkek’ yaptığı ima edilmiştir.

 

KADINLAR ERKEKLERDEN FARKLI MI YATIRIM YAPIYOR?

Dürüst olmak gerekirse, kadınların ve erkeklerin farklı şekillerde yatırım yapıp yapmadıkları sorusunun gerçekten önemli olup olmadığından emin değilim. Ancak bunun kendisini gösterdiği farklı şekilleri incelemek çok ilginç olabilir. En azından, gereksiz klişeler ile uğraşmayı bir kenara bırakabilir ve yukarıda bahsettiğimiz farklı bariyerlerin kadınların nasıl yatırım yaptıkları ve yapmadıkları üzerindeki etkisini anlayabiliriz.

Risk toleransı

Elbette -kadın veya erkek- her kişi parasını farklı şekilde yönetir. Özellikle, farklı insanlar riski farklı şekillerde algılarlar. Risk söz konusu olduğunda kadınlar ve erkekler arasında kayda değer davranış farklılıkları olduğuna dair oldukça güçlü bir inanış mevcuttur. Örneğin, Wells Fargo Yatırım Enstitüsü’nün ABD’li yatırımcılar üzerinde yaptığı bir araştırmaya göre, kadınların sadece yüzde 4’ü, erkeklerin ise yüzde 16’sı kendilerini risk konusunda ‘daha agresif’ olarak tanımlamaktadır. Finansal hizmetler sektöründeki bir şirket olan Aegon ise Birleşik Krallık’ta kadınların sadece yüzde 6’sının paraları konusunda risk almakta kendilerini rahat hissettiklerini göstermiştir. Erkeklerde ise bu oran yüzde 17’dir.

Bu davranış kalıbının bu denli siyah-beyaz olduğuna emin değilim. Acaba kadınlar finansal açıdan daha fazla özgüven sahibi olduklarında bu risk tolerans düzeyleri de değişir mi?

Finansal hedefler

Bazıları kadınların gelirleri ve birikimler konusunda süreçler ve sonuçlar tarafından yönlendirilmekten çok, ilişkisel davrandıklarını öne sürmektedirler. Kadınların finansal hedeflerini kariyer ve aile hedefleriyle bütünleştirme eğiliminde oldukları gözlemi, bazı kadınlar için yüksek finansal getirilerin ve ‘ölçütleri aşmanın’ daha az önemli olduğununa işaret edebilir.  Araştırmalar kadınların birikimi daha çok aileleri, güvenlikleri ve konforları ile ilişkilendirdiklerini gösteriyor. Başka bir ifadeyle kadınlar daha çok büyük resme bakıyor ve ve mali hedeflerini hayata dair daha kapsamlı diğer hedefleriyle ilişkili şekilde belirliyor.

Karar vermek için gereken zaman

Kadınlar bir karar verirken erkeklere kıyasla daha fazla zaman harcama, daha fazla bilgiyi araştırma ve daha ayrıntılı düşünme eğilimindedirler. Bu durum, daha derinlemesine düşünmeyi gerektirebilen finansal kararlar ve yatırım kararları söz konusu olduğunda özellikle geçerli olabilir.

Finansal okuryazarlık düzeyleri

Ne yazık ki, finansal okuryazarlık konusunda yapılan tüm araştırmalarda kadınlar erkeklerin gerisindedir.

Örneğin, Küresel Finansal Okuryazarlık Mükemmeliyet Merkezi, küresel olarak erkeklerin yüzde 35’inin finansal okuryazar olduğunu, buna karşılık bu oranın kadınlarda yüzde 3 olduğunu ve ve bu eğilimin hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde görüldüğünü tespit etmiştir. Bu durum kadınların uzun vadeli finansal refahını olumsuz yönde etkileyebilir, çünkü finansal okuryazarlık servet birikimi, finansal piyasalara katılım ve emeklilik planlaması ile doğrudan ilişkilidir.

KADINLARI DAHA KÖTÜ YATIRIMCILAR MI?

Tabii ki hayır. Ve aslında, kadınların iyi yatırımcılar olmadığı bir efsane. Sadece bir efsane. Bunun bir efsane olduğunu gösteren kanıtlar da giderek artıyor.

 

  • Birleşik Krallık yatırım platformu Hargreaves Lansdown, üç yıl içinde kadın müşterilerinin yatırımlarının değerini erkeklere kıyasla yüzde 0.81 daha fazla arttığını tespit etmiştir. Bu kulağa çok önemli bir fark gibi gelmeyebilir, ancak bu eğilim 30 yıl boyunca sürerse, kadınlar erkeklere kıyasla yatırımlarından yüzde 25 daha fazla kazanacaklar anlamına gelecektir.
  • Warwick Business School tarafından yapılan bir araştırma, erkeklerin yatırımlarının yıllık getirisinin ortalama yüzde 0.14 olduğunu, kadınların yatırım portföylerinin yıllık getirisinin ise yüzde 1.94’ün üzerinde olduğunu ortaya koymuştur. Bu yatırım yapan kadınların erkeklere kıyasla yüzde 1.8 daha iyi performans gösterdiği anlamına gelmektedir.

Aksini gösteren bu kanıtlara rağmen Fidelity Investments, kadınların yalnızca yüzde 9’unun yatırım yapma konusunda erkeklerden daha yetenekli olduklarına inandıklarını ortaya koymuştur. Tüm bunlardan çıkan mesaj, kadınlarındüşündüklerinden çok daha iyi yatırımcılar olduğudur.

 

Bu makale Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı kapsamında Avrupa Birliği desteği ile çevirilerek yayınlanmıştır.. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla teknolojikanneler.com ‘a aittir ve AB’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.