Teknoloji Destekli Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet (*)
(*) Bu makale Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu tarafından 2021 yılında yayınlanan “Making All Spaces Safe: Technology-facilitated Gender-based Violence” başlıklı rapordan kısaltılarak çevrilmiştir.
Küresel bir trend olan dijitalleşme ve dijital teknoloji alanlarının gelişimi, insanların iletişim kurma, çalışma, öğrenme, üretme ve tüketme biçimlerinde yapısal değişikliklere yol açmaktadır. Teknolojik inovasyon ve dijitalleşme, bir taraftan fırsat pencereleri sunarken, diğer taraftan yeni risk ihtimallerini de yaratmaktadır. Bu risklerden biri de teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddettir.
Araştırmalar, dünya genelinde kadınların en az yüzde 38’inin kişisel olarak teknoloji destekli şiddete maruz kalmış olduğunu ve bu oranın giderek arttığını göstermektedir. Bu tür şiddet yöntemleri tüm kadınları hedef almakla birlikte, kadın gazeteciler, siyasetçiler, aktivistler, akademisyenler ve gençler gibi belirli kadın grupları daha yüksek risk altındadır.
Kadına yönelik dijital temelli şiddet çok farklı şekillerde karşımıza çıkmakta, bir süreklilik içinde gerçekleşmekte, ve hem çevrimiçi hem de çevrimdışı olarak uygulanan bir şiddet örüntüsünün parçası olarak deneyimlenmektedir.
Giderek artan bir endişe alanı olan kadına yönelik dijital temelli şiddet, çevrimdışı ortamda koruma altında olan hakların çevrimiçi ortamda da korunmasına yönelik düzenlemeleri gerektirmektedir. Bu bağlamda ifade özgürlüğü, özel hayatın gizliliği ve verilerin korunması gibi temel haklar güvence altına alınırken, kadınların çevrimiçi ve bilgi ve iletişim teknolojilerinin kolaylaştırdığı yeni şiddet türlerinden uzak yaşama hakkı tam olarak sağlanmalıdır.
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet kavramının uluslararası düzeyde ortak bir tanımı henüz bulunmamaktadır. Uygun müdahale ve önleme mekanizmalarının ve kabul gören ölçüm standartlarının oluşturulması için bu konuda bir fikir birliğine varılması önemli bir ihtiyaçtır. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu şu tanımın kullanılmasını önermektedir:
“Bir kişiye karşı toplumsal cinsiyete dayalı olarak bir veya daha fazla kişi tarafından kısmen veya tamamen bilgi ve iletişim teknolojileri veya dijital medya kullanılarak işlenen, desteklenen, ağırlaştırılan ve güçlendirilen şiddet eylemi.”
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet, kadına yönelik diğer şiddet türleri ile şu ortak özellikleri paylaşmaktadır:
• Dünyanın her yerinde, tüm toplumlarda ortaya çıkmaktadır.
• Toplumsal cinsiyet temellidir ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanmaktadır; bu nedenle tüm kadın ve genç kızları orantısız bir şekilde etkilemektedir.
• Maruz kalanların fiziksel sağlığı, ruhsal sağlığı ve hayatları üzerinde ciddi etkiler yaratabilmektedir.
Bununla birlikte teknoloji destekli şiddeti diğer kadına yönelik şiddet türlerinden farklı kılan özellikler de mevcuttur:
Anonimlik
Fail ya da istismarcı anonim kalma imkanına sahiptir.
Uzaktan Eylem
Şiddet mağdur ile kişisel veya fiziksel kontak kurmaksızın, uzaktan, dünyanın herhangi bir yerinden uygulanabilir.
Erişebilirlik ve ekonomiklik
Bilgi ve iletişim teknolojileri geniş ölçekte enformasyon üretmenin ve dağıtmanın maliyetini önemli ölçüde düşürdüğünden bu tür şiddet failler için kolay erişilebilir ve ucuz niteliktedir.
Yaygınlaştırabilirlik
Bu tür şiddet internet üzerinden sürekli bir şekilde ve kolayca yaygınlaştırılabilir bir şekilde uygulanarak mağdurları tekrar ve tekrar travmatize edebilir. Belirli bir gruba veya bireye yönelik istismar vakalarını otomatikleştirmenin ve çoğaltmanın kolaylığı, verimliliği ve ekonomikliği, bu şiddet türünün zarar verme açısından çok etkili olduğu anlamına gelir.
Cezasızlık
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet genellikle cezasız kalmaktadır. Bu tür şiddete karşı farklı ülkelerde bulunan kolluk güçlerinin ve farklı yetki alanlarına sahip yargı mekanizmalarının failleri eylemlerinden sorumlu tutmakta karşı karşıya oldukları zorluklar mevcuttur.
Otomasyon
Bu tür şiddet otomatik ve kolay bir şekilde gerçekleştirilebilir ve faillerin, diğer istismarcı eylemlerin yanısıra, kısıtlı bir zaman ve çabayla kadınların hareketlerini kontrol etmelerine, onların çevrimiçi faaliyetlerini takip etmelerine ve onlara ait görüntü ve bilgileri dağıtmalarına imkan verir.
Kollektiflik:
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet çok sayıda kişi tarafından kollektif olarak organize edilip, gerçekleştirilebilir.
Şiddetin Normalleşmesi
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin normalleşmesine katkıda bulunur. Kadınlara yönelik fiziksel şiddet, sıklıkla ve genellikle kadınların kendileri tarafından normalleştirilmekte ve meşrulaştırılmaktadır. Düşük ve orta gelirli ülkelerde kadınların %41’i ve erkeklerin %32’si aile içi fiziksel şiddeti en az bir vaka için haklı görmektedir. Dijital alanda şiddetin bu şekilde normalleştirilmesinin daha da yaygınlaşması ve bu tür şiddetin toplumda mağdurlar açısından daha az ciddi, daha az zarar verici ve daha az tehlikeli olarak algılanması mümkündür.
Teknoloji Destekli Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet Biçimleri
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet metin, görsel ve dijitalleşmenin etkinleştirdiği ve geliştirdiği istek dışı gözetleme ve takip yoluyla, mesajlaşma, e-posta ve sosyal medya gibi temel dijital araçlardan, yapay zeka, GPS takibi ve insansız hava araçları gibi daha gelişmiş teknolojilere kadar çeşitli cihaz ve platformlar kullanılarak gerçekleştirilebilir.
Görseller üzerinden şiddette yapay zekanın kullanımı ve mobil iletişim cihazları üzerinden GPS takibi gibi yöntemlerde olduğu gibi, yeni teknolojiler ve dijital alanlar ortaya çıktıkça, bu tür şiddetin yeni biçimleri de ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda teknolojik gelişme eski şiddet türlerinin de yeni şekillerde uygulanabilmesine imkan vermektedir.
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet biçimlerinin bazıları, bunlarla sınırlı olmamakla birlikte, aşağıdaki yöntemleri içerir.
Çevrimiçi Taciz
Çevrimiçi taciz, teknolojinin başka bir insanla tekrarlanan şekilde iletişime geçmek, rahatsız etmek, tehdit etmek ve korkutmak amaçlı kullanılması anlamına gelir. Çevrimiçi taciz bir defalık bir vakadan çok, zaman içinde devam eden bir şiddet biçimidir. Çevrimiçi taciz genellikle kadınları ve azınlıkları hedef alan bir erkek veya erkeklerden oluşan bir fail çetesi tarafından gerçekleştirilir.
Çevrimiçi cinsel taciz, istenmeyen bir cinsel ilgi ve cinsel zorlama şeklinde gerçekleşebilir. Bu, elektronik ortamlar kullanılarak sergilenen istek dışı tüm cinsellik temelli davranışları içerebilir; cinsel içerikli imalar, cinsellik konusunda tekrarlanan konuşma talepleri, çevrimiçi veya dışı cinsel ilişki talepleri, cinsel içerikli metin ve görsellerin gönderimi, cinsel içerikli mesaj ve görsellerin rıza olmaksızın paylaşımı ve bir kişinin kimliğini ve bilgilerini isteği dışında çevrimiçi ortamda paylaşma gibi.
Tacizkâr siber takip, izleme ve saplantılı siber gözetleme
Siber takip, teknolojinin bir kişinin mevcut ve geçmişteki faaliyetlerini ve davranışlarını izlemek için kullanılmasıdır. Siber takip genellikle çevrimdışı takibin teknolojik araçların kullanılarak genişletilmesi olarak karşımıza çıkmakta ve bazı zamanlar görece normal bir ilişki ve flört eylemi olarak görülebilen, bir dizi istenmeyen, tekrarlayan, müdahaleci, tehdit edici ve taciz edici davranışı içermektedir. Bazı akademisyenler dijital veya diğer çevrimiçi araçlar yoluyla bir kişinin fiziksel ve ruhsal mahremiyetinin tekrarlanan şekilde ihlaline yol açan davranışları “siber saplantılı takip” olarak adlandırmakta ve taciz amaçlı siber takibi ilişkide kontrol veya zarar, ya da mağdurun korku hissetmesini sağlama amaçlı bir siber saplantılı takip formu olarak görmektedirler.
Tacizkâr siber takip, örneğin GPS takip cihazları, casus yazılımlar, kameralar ve mikrofonlar ve konum paylaşılan arkadaşlık uygulamalarını kullanarak bir kişinin konumunu ve/veya faaliyetlerini izlemeyi veya takip etmeyi, e-posta, arama veya mesaj geçmişlerini kontrol etmeyi ve bir kişinin sosyal medya hesaplarını izlemeyi içerir.
Görsel temelli taciz
Görsel temelli taciz görsel materyallerin zorlama, tehdit, taciz, nesneleştirme ve istismar amaçlı kullanımı anlamına gelir. Görsel temelli cinsel taciz şu davranışlardan en az birini içerir: Cinsel içerikli görsellerin rıza olmaksızın ele geçirilmesi, paylaşılması veya paylaşılma tehdidinde bulunulması. Bazı akademisyenler
– Etek altında çekilen görselleri (upskirting),
– Genellikle yapay zeka araçları kullanılarak rıza olmaksızın üretilen ve mağduru cinsel bir şekilde tasvir eden görselleri (deepfake),
– İstek dışı olarak kişiye gönderilen genital organ görselleri (cyberflashing)
bu teknoloji temelli şiddet biçiminin yöntemler arasında saymaktadırlar. Bu şiddet biçimin diğer yöntemleri arasında bir kişinin rızası ve bilgisi olmadan fotoğraf ve video çekmek veya kişiyi çevrimiçi ortamda istemedikleri cinsel davranışlara zorlamak bulunmaktadır.
Teknoloji destekli cinsel istismar
Teknoloji destekli cinsel istismar, faillerin cep telefonları, e-postalar, sosyal ağ siteleri, mesajlaşma veya görüntü ve video paylaşımı, sohbet odaları veya çevrimiçi tanışma siteleri ve uygulamaları gibi iletişim teknolojilerini cinsel saldırı ve taciz amaçlı olarak kullanmaları anlamına gelir. Genellikle bu teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet biçimi karşımıza üç şekilde çıkmaktadır:
(1) Şantaj, rüşvet, sosyal medya ya da diğer dijital platformlar aracılığıyla mahrem görüntülerin ya da hassas bilgilerin ifşa edilmesi tehdidiyle bir kişinin cinsel eyleme zorlanması.
(2) Flört uygulamaları gibi yöntemlerle teknolojinin potansiyel mağdurlarla iletişime geçmek için kullanılması ve daha sonra cinsel saldırıda bulunulması.
(3) Vekaleten tecavüz yöntemi; yani saldırganların cinsel saldırı için genellikle sahte kimlik kullanan veya mağdur olduğunu iddia eden üçüncü bir kişiyi kullanması.
Bunlara ek olarak bu şiddet biçimi faillerin kişileri istekleri dışında cinsel içerikli mesajlaşmaya ve istemleri dışında cinsel içerikli konuşmaya zorlamasını da içerebilir.
Bu yöntem ayrıca çocuklar ve genç bireylerle cinsel taciz amacıyla sosyal medya veya diğer dijital araçlar üzerinden iletişim kurmayı da içerebilir. Bu araçlar yoluyla fail çocuğa erişim sağlar, çocuğun rızasını yaratır ve çocuğu sır ortağı yaparak ifşayı engeller.
Kişisel bilgilerin ifşası – doxxing
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet biçimlerinden biri kişisel bilgilerin rıza olmadan ifşa edilmesidir. Kullanılan yöntemler arasında kişilerin e-posta ve ev adresleri telefon numaraları, işverenleri veya aile üyelerinin iletişim bilgileri veya çocukların fotoğraflarının veya okul isimleri gibi özel, kişisel ve hassas bilgilerin paylaşımı bulunmaktadır.
Araştırmacı David M. Douglas ’a göre kişisel bilgilerin ifşasında üç farklı yöntem kullanılmaktadır:
– Anonim olmaktan çıkarmak, başka bir deyişle kişinin kimliğini ifşa etmek.
– Kişinin fiziksel konumunu ortaya çıkarmak amacıyla kişisel veya özel bilgileri ele geçirmek ve yaymak.
– İtibarsızlaştırmak, yani bir kişinin güvenilirliğini ve şöhretini sarsmak ya da onu utandırmak veya küçük düşürmek amacıyla özel bilgileri paylaşmak.
Korsanlık – hacking
Çevrimiçi korsanlık kişisel bilgileri ele geçirmek, bilgileri değiştirmek veya güncellemek veya mağdura ya da kadına yönelik şiddet konusunda çalışan örgütlere iftira atmak ve karalamak amacıyla yasal olmayan ve rıza bulunmayan şekilde sistemlere ve diğer kaynaklara sızmak için teknolojik imkanların kullanılması anlamına gelir. Bu tür şiddette görsel temelli taciz, şantaj ya da istenmeyen cinsel eyleme zorlamak veyahut kişinin özel bilgilerini ifşa etmek amacıyla görsellere erişmek için kişinin bilgisayarına veya cep telefonuna sızılabilir. Failler ayrıca kişilerin çevrimiçi faaliyetlerini kontrol etmek amacıyla onların e-posta veya sosyal medya hesaplarını ele geçirebilirler ve hatta finansal kontrol ya da finansal zarar verme amacıyla banka hesaplarına erişebilirler. Kadın hakları ve kadına yönelik şiddet konusunda çalışan örgütler ve aktivistler de görüşleri ve faaliyetleri nedeniyle korsanların hedefi olabilmektedirler.
Şiddet amacıyla kişilerin konumunu saptamada teknolojinin kullanımı
Bazı örneklerde teknoloji potansiyel mağdurları veya şiddete uğramış kişileri şiddet ortamlarına çekmek ya da çevrimdışı fiziksel veya cinsel tacizi kolaylaştırmak amacıyla kullanılabilir. Failler veya insan kaçakçıları teknolojiyi sahte mesajlar veya flörtleşme platformları ve uygulamalarında verilen reklamlar, yahut sahte iş veya eğitim ilanları yoluyla potansiyel mağdurları avlamak amacıyla kullanabilirler. Mağdurları rahatsız etmek veya mağdurlara fiziksel şiddet uygulamak amacıyla onların hareketlerini ve faaliyetlerini izlemek, onları kontrol etmek, yerlerini tespit etmek için casus yazılımlar ve GPS takip yöntemleri de kullanılabilir.
Bu şiddet biçimi kadınların, gençlerin ve çocukların insan ticaretine sürüklenmeleri vakalarında sıklıkla gözlenmektedir. Terörist örgütler de bu yolla ergenlere, özellikle genç kızlara, erişmeye çalışmaktadır.
Taklitçilik
Taklitçilik bir kişiyi tehdit veya rahatsız etmek, ya da bir kişiyi karalamak ve itibarını sarmak amacıyla o kişinin kimliğini çalmak eylemidir. Failler sahte bilgileri yaymak ve kişiyi karalamak, kişisel ya da mesleki ilişkilere zarar vermek veya kişiye karşı şiddet çağrısında bulunmak amacıyla kadınlara ait çevrimiçi hesapları veya internet sitelerini ele geçirebilir veya bunları oluşturabilirler. Bu şiddet türünde çevrimiçi ortamda seks işçiliği ilanlarının paylaşılması da kullanılmaktadır.
Nefret Söylemi
Nefret söylemi, bir kişi veya gruba, kim olduklarına, başka bir deyişle dinlerine, etnik kökenlerine, milliyetlerine, ırklarına, soylarına, cinsiyetlerine veya diğer kimlik faktörlerine dayanarak saldıran veya aşağılayıcı veya ayrımcı bir dil kullanan konuşma, yazı veya davranış biçimindeki her türlü iletişimdir. Toplumsal cinsiyet veya cinsel yönelim temelli çevrimiçi nefret söylemi bir taraftan sistematik cinsiyetçiliği perçinlerken, diğer taraftan kadınları ve genç kızları insanlıktan çıkarmakta ve onlara yönelik şiddeti teşvik etmektedir. Son yıllarda özellikle sosyal medya platformlarını ve çevrimiçi mesajlaşma uygulamalarını kullanarak kadınlara yönelik nefret ve şiddeti teşvik eden gruplar nedeniyle bu şiddet biçimi vakalarında ciddi bir artış gözlemlenmektedir.
Karalama
Karalama, bir kişinin itibarına zarar veren ve muhatabını küçük düşürme, tehdit etme, korkutma veya cezalandırma amacı taşıyan yanlış bilgilerin kamuya açıklanması eylemidir. Kadın cinselliğini yöneten katı toplumsal cinsiyet normları göz önüne alındığında, kadınların cinselliği hakkında yapılan karalamalar, mağdurların itibarlarına ciddi zararlar verebilmektedir. Aslında çevrimiçi ortamda kadınlara ve genç kızlara yapılan karalama amaçlı saldırıların önemli bir bölümü onların cinselliklerine odaklanmaktadır.
Teknoloji kullanımının kısıtlanması veya engellenmesi
Özellikle istismarcı yakın ilişkilerde, failler teknolojiyi, hayatta kalanın hareketlerini, iletişimlerini ve faaliyetlerini takip ederek, izleyerek veya kısıtlayarak, hayatta kalan üzerinde istismar ve kontrol uygulamak için kullanabilir. Bu istismarcı davranışlar arasında kişiyi şifrelerini vermeye zorlamak, kişinin çevrimiçi hesaplarına yetkisiz erişim elde etmek ve kişinin cihazlarına veya hesaplarına erişimini dijital veya fiziksel olarak kontrol ederek teknoloji cihazlarının kullanımını sınırlamak bulunmaktadır.
Kişilerin yakın ilişkide bulunduğu bireyler ve aile üyeleri o kişinin cihazlarına ve kişisel bilgilerine daha kolay ulaşma ve bu yolla onlar üzerinde kontrol kurma imkanına daha fazla sahiptirler. Örneğin, insanlar sevgilileri ve eşleriyle banka hesap bilgilerini, sosyal medyadaki veya diğer platformlardaki/cihazlardaki hesaplarının şifrelerini isteyerek veya istemeyerek paylaşabilmektedir. İstismarcı ilişkilerde teknoloji destekli şekilde mahremiyet ihlali diğer tür taciz ve şiddet eylemlerinin habercisi olabilir.
Teknoloji Destekli Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddetin Etkisi
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet biçimleri kadınların ve genç kızların hayatları ve sağlıkları üzerinde ciddi sonuçlar yaratmasına rağmen, genellikle kadına yönelik şiddetin daha zararsız bir şekli olarak algılanmaktadır. Teknoloji destekli şiddetin kamusallığı, yaygınlığı, tekrar edilebilirliği ve sürekliliğinin mağdurlarda yarattığı devamlı korku ve güvensizlik hissi, bu tür şiddete yönelik etkili ve erişilebilirmüdahale mekanizmalarının yokluğu ve bu tür şiddetin “aslında var olmadığına” dair yaygın algı ile daha da güçlenmektedir.
Kadınlar ve genç kızlar teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddeti bir dizi bireysel eylemden daha çok bir örüntü veya sürekli davranış kalıbı olarak deneyimlemektedirler. Bu nedenle genellikle bireysel eylemleri suç olarak gören yasal çerçeveler de bu şiddete cevap vermekte ve uzun dönemdeki birikimli şiddete tepki geliştirmekte yetersiz kalmaktadırlar.
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet genellikle dijital ortamda başlayan ve daha sonra çevrimdışı ortama taşan davranışlar şeklinde gerçekleşmektedir. Bazı zamanlarda ise çevrimdışı ortamda gerçekleşen şiddet dijital ortama yansımaktadır. Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan bir çalışmaya göre yakın ilişkilerinde şiddet yaşayan üniversite öğrencilerin yüzde 92.6’sı aynı zamanda teknoloji destekli saldırganlığa maruz kalmaktadır. Bu veri şiddetin çevrimiçi ve çevrimdışı alanlardaki devamlılığına işaret etmektedir. Yine araştırmalara göre çevrimiçi taciz ve tehditler fiziksel ve sosyal şiddeti arttırmakta, tetiklemekte ve yönlendirmektedir.
Farklı teknoloji destekli şiddet biçimlerine maruz kalan kadınlar ve genç kızlar, bu deneyimin hayatları üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu ifade etmekte, çevreleri ile ilişkilerinin kötüleştiğini, sürekli izolasyon, korku, güvensizlik ve güvende olmama hissi yaşadıklarını bildirmektedirler. Bu deneyimler, cinsel şiddet mağdurları tarafından ifade edilenlerle benzer nitelikte ve yıkıcılıktadır.
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddet aynı zamanda kişinin destek ağlarına en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde mağdurların kendilerini hem çevrimiçi hem çevrimdışı ortamda toplumdan izole etmeleri ile sonuçlanmaktadır. Bu tür şiddet biçimlerine maruz kalan ya da tanık olan kadınlar çevrimiçi ortamlara katılımlarını ve teknolojiyle ilişkilerini azaltmakta ve çevrimiçi platformlardaki faaliyetlerini kısıtlamakta ya da otosansür uygulamaktadır. Bu durum, gazeteciler ve siyasetçiler gibi, çevrimiçi ortamlardaki varlıkları mesleki hayatları için gerekli olan kişiler için özellikle endişe verici olmakla birlikte, aslında bu şiddet türünün kadınların bir bütün olarak sessizleştirilmesine de hizmet ettiğini göstermektedir. Bu tür şiddetin psikolojik ve ruhsal etkileri de dikkate alındığında, teknoloji destekli şiddetin kadınların siyasi ve toplumsal hayata katılımı, istihdam, eğitim ve bilgi edinme imkanlarından faydalanma imkanları üzerinde önemli olumsuz etkiler yarattığı ortadadır.
Teknoloji destekli şiddete, özellikle de cinsel saldırganlığa, maruz kalan kadınlar genellikle toplum tarafından damgalanmakta ve itibar kaybına uğramaktadır. Toplumsal cinsiyet temelli diğer şiddet türlerinde olduğu gibi kadınlar yine maruz kaldıkları şiddetten sorumlu tutulmakta veya uğradıkları şiddet “gerçek” olmadığı gerekçisiyle reddedilmektedir.
Teknoloji destekli şiddet aynı zamanda kadınların verimliliğini de etkilemektedir; Af Örgütünün yukarıda bahsi geçen çalışmasına katılan mağdurların yüzde 55’i bu tür bir şiddet biçimine maruz kalmaları sonrasında gündelik işlerine odaklanma becerilerini kaybettiklerini belirtmiştir. Bu şiddet kadınların işlerini, eğitim imkanlarını ve hatta kimi vakalarda mülklerini kaybetmeleri ile sonuçlanabildiği gibi, mağdurlar aynı zamanda hukuki süreçten veya çevrimiçi ortamdaki materyallerin kaldırılması için yapılan başvurulardan kaynaklanan maliyetleri ve sağlık harcamalarını da üstlenmek durumunda kalmaktadırlar.
Teknoloji destekli toplumsal cinsiyet temelli şiddetin etkileri sadece bireysel nitelikte değildir. Aynı zamanda önemli sistematik ve yapısal sonuçları da vardır. Kadınların dijital alana daha az katılımı sadece toplumsal cinsiyete dayalı dijital uçurumu genişletmekle kalmamakta, aynı zamanda cinsler arası eşitsizliği ve ataerkil güç yapıları ile toplumsal cinsiyet normlarını da pekiştirmektedir. Hizmetlere, istihdama ve eğitime erişim için çevrimiçi ve dijital alanların ve teknolojinin artan yaygınlığı ve kullanımı göz önüne alındığında, bu durum tüm çeşitliliğiyle kadınların insan haklarını gerçekleştirmelerinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğine doğru ilerlemenin önünde büyük bir engel teşkil edecektir.
Bu makale Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı kapsamında Avrupa Birliği desteği ile çevirilerek yayınlanmıştır.. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla teknolojikanneler.com ‘a aittir ve AB’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.