Mavi Balina oyunu nedir?

“Mavi Balina”. İlk bakışta kulağa masum gelen iki kelimeymiş gibi görünse de aslında ismi gibi hiç de masum olmayıp yanı başımızda duran büyük bir tehlikenin ta kendisidir. Geçtiğimiz hafta 16 yaşında bir çocuğun bu oyunu oynadıktan sonra yaşamına son vermesi, durumun ciddiyetini gözümüzün önüne seriyor!

Nedir bu Mavi Balina Oyunu?

Mavi Balina, günümüzde ticaret, alışveriş, eğitim gibi her alanda gittikçe popülerleşen ve etkinliğini ispat eden  #oyunlaştırma ( #gamification) nın ne kadar etkili olduğunu kanıtlayan olumsuz bir örnektir. Oyun değil oyunlaştırılmış bir intihar senaryosudur.

Teknolojik bir anne olmasına rağmen belki de aramızda bunu bilmeyen, duymayanlar vardır ama belki de bu senaryoyu çocuğunuz sizden önce arkadaşlarından duymuş ve hatta senaryoda küçük bir rol de almış olabilir.

Mavi Balina’ nın ulaşılabilen bir sitesi mevcut değil. Çocuğunuza Whatsapp ya da Messenger üzerinden bir mesaj olarak gelebilir. Birbirinden korkunç, ürkütücü ve zor 50 görevi (ki bu görevleri burada tasvir etmek istemiyorum merak edenler internetten kısa bir araştırma sonucu detaylara ulaşabilir) tamamlamanızı sağlayarak 50. ve son görevde hayatınıza  son vermenizi istiyor ve maalesef ki çoğu kez başarılı oldu/olmaya devam ediyor.

Risk grubunda daha çok kimler var?

10 ila 14 yaş aralığında özellikle evde iletişim problemleri olan, ailesinden yeteri kadar “sevgi ve ilgi” görmeyip farklı yöntemlerle dikkati üzerinde toplamaya çalışan çocuk ve gençlerimiz.

Olaya bir felaket süsü verip evhama kapılmanızı istemesem de biz ebeveynlerin bu hususta uyanık olması gerektiği büyük hem de önemli bir gerçeği yansıtmakta.

Pekala bir ebeveyn olarak ne yapmalıyım?

Öncelikle çocuklarımız ve gençlerimizin ruh dünyasına inebilmek ve duygusal bağımızı kuvvetlendirmek adına birlikte geçirmiş olduğumuz zaman dilimlerinin kalite ve süresini artırmalıyız. Sadece Mavi Balina değil çocuklarımızla yaşamakta olduğumuz diğer bütün sorunların temelinde bu yatmakta.

İkinci olarak, biz ebeveynler bilinçli teknoloji kullanıcıları olmalı ve çocuklarımıza bu yönde iyi örnek olmalıyız. Eğer bu konuda eksiklerimiz var ise kendimizi geliştirmeli ve çocuklarımızı da bu konuda eğitmeliyiz.

Üçüncü olarak, çocuklarımızın teknoloji ve internet kullanımını denetlemeli ve sınırlandırmalıyız. Bunların en başında bence çocuğun bireysel ve internete erişim sağlayabildiği mobil cihazlar gelmekte. Günümüzde buna direnmek çok zor olsa da doğru bildiklerimizden asla taviz vermemeli, gerekmiyorsa (ki öğrencilerimde gözlemlediğim kadarıyla çoğunlukla gerekmiyor) çocuklarımıza bireysel mobil cihaz almamalıyız. Özellikle de bu çocuk dijital yurttaşlık eğitimi almamış bilinçsiz bir teknoloji kullanıcısı ise. Çünkü bu denetlenilebilirliği oldukça düşüren bir faktör.

Son ve dördüncü olarak tavsiyem şu olacak evde bilgisayar ortak kullanım alanı olan salon ya da oturma odasında bulunmalı ve kullanılmalı. Çocukların odasında TV dahil hiç bir teknolojik araç bulunmamalı ve kullanılmamalı. Bu madde de yine denetlenilebilirlik açısından oldukça önemli.

Yazım biraz uzun oldu ama konu oldukça önemli ve toparlamak zor. Detayları ana hatlarıyla sizlere aktardığımı düşünüyorum. Eğer sorunuz varsa yazımın altına yorum bırakırsanız bu yönde bilgilendirme & yönlendirme yapmaya çalışır ya da yeni bir yazı kaleme alabilirim.

Herkese bol teknolojili günler diliyorum ama faydalı olan tarafından ; )

Yasemin KÜÇÜKYILMAZ 

Göz atmak isteyebilirsiniz;

Mavi Balina Şehir efsanesi mi, gerçek mi? 

5 ADIMDA ÇOCUK VE GÜVENLİ İNTERNET